Sepetim 0 Toplam: 0,00 TL
%30
Yeni
Edebiyat ve Kötülük Georges Bataille

Edebiyat ve Kötülük

Liste Fiyatı : 156,00TL
İndirimli Fiyat : 109,20TL
Kazancınız : 46,80TL
Taksitli fiyat : 9 x 14,44TL
9789755391663
706845
Edebiyat ve Kötülük
Edebiyat ve Kötülük
109.20

Çağımızın yalnızca edebiyatını değil, düşünce alanını da derinden etkileyen; Derrida, Foucault, Barthes gibi yazarları sarsan; Breton ve Sartre ile yaptığı polemiklerde sözünü sakınmayan Georges Bataille, Edebiyat ve Kötülük‘te, hayatımızın en önemli gerçeklerinden birini, Kötülüğü ele alıyor. Hem de, Kötülüğün ahlak yoksunluğunu değil, tam tersine ahlakı hiçe sayan “yüksek ahlak”ı şart koştuğunu öne sürerek. Başta şehvet ve ölüm olmak üzere yasakları aşmanın, kuralları ihlâl etmenin “yüksek ahlâkı” gerektirdiğini, yaşamı kışkırtmanın ve aşmanın da böyle mümkün olabileceğini ortaya koyuyor. Ona göre, Kötülük özgürlüğü, değerin aşırı biçimlerine ulaşmamızı sağlayabilir ve hiç kimse bundan “daha uzağa” gidemez. Özgürlük daima isyana açılan kapıdır. Gerçek özgürlük yaşamı kışkırtmak ve aşmaktır. Özgürlüğün içindeki Kötülüğü ortaya koymak uzlaşmacı, konformist düşünce tarzına karşı çıkmak demektir. İyiliğin tuttuğu taraf boyun eğmenin, itaatin safıdır. Kötülük özgürlüğünde dehşeti buluruz: Tutkuyla işlenen bir cinayet, kurban etme, savaş, kıyımlar ve ayaklanmalar, yalan ve kara büyü; evrensel katlanılabilirin sınandığı, suçluluk duygusu ile tutkunun temellendirdiği haz arasındaki sınırın bulanıklaştığı bir tür tinsel sarhoşluk durumu içinde, sadistin bir erdemli gibi göründüğü eylemlerdir. Bataille bununla da yetinmeyerek edebiyatın masum olmadığını, suçlu olduğunu öne sürüyor. Edebiyatın suçluluğunu artık kabul etmesi gerektiğini söyleyerek asıl yaratıcılığın masumiyet değil günahkârlık olduğunu savunuyor. Edebiyatın bireyin egemenliğini sınırlayan iletişimden başka bir şey olmadığını ortaya koyuyor ve Kötülük bilgisine ortak olmanın da yoğun iletişimi yarattığını öne sürüyor. Ancak, tehlikeyi göze almadan yoğunluğu artırmanın imkânsızlığını da belirtiyor. Başka bir tezi daha var Bataille’ın; ona göre edebiyatta iletişim şiirseldir ve şiirsel değilse bir hiçtir. Bütün bu kavramları tartışırken başköşeye egemenliği oturtuyor Bataille. İnsanın egemen olabilmesinin bir koşulunu yasaklar koymaya bağlarken, antropolojiden verdiği örneklerle diğer koşulun da bu yasakların ihlali olduğunu kanıtlıyor. Bütün bunları yaparken, Edebiyatı Kötülük’ten ayırmayan sekiz tutkunu; Brontë’yi, Baudelaire’i, Michelet’yi, Blake’i, Sade’ı, Proust’u, Kafka’yı, Genet’yi; ürkerek okuduğumuz, kimi kez çekindiğimiz “lanetli” yazarları ve şairleri farklı yönleriyle tanıştırıyor bize. Kötülükteki, günahkârlıktaki, yasaktaki yaratıcılığı keşfetmeye cesareti olanlar için…

  • Açıklama
    • Çağımızın yalnızca edebiyatını değil, düşünce alanını da derinden etkileyen; Derrida, Foucault, Barthes gibi yazarları sarsan; Breton ve Sartre ile yaptığı polemiklerde sözünü sakınmayan Georges Bataille, Edebiyat ve Kötülük‘te, hayatımızın en önemli gerçeklerinden birini, Kötülüğü ele alıyor. Hem de, Kötülüğün ahlak yoksunluğunu değil, tam tersine ahlakı hiçe sayan “yüksek ahlak”ı şart koştuğunu öne sürerek. Başta şehvet ve ölüm olmak üzere yasakları aşmanın, kuralları ihlâl etmenin “yüksek ahlâkı” gerektirdiğini, yaşamı kışkırtmanın ve aşmanın da böyle mümkün olabileceğini ortaya koyuyor. Ona göre, Kötülük özgürlüğü, değerin aşırı biçimlerine ulaşmamızı sağlayabilir ve hiç kimse bundan “daha uzağa” gidemez. Özgürlük daima isyana açılan kapıdır. Gerçek özgürlük yaşamı kışkırtmak ve aşmaktır. Özgürlüğün içindeki Kötülüğü ortaya koymak uzlaşmacı, konformist düşünce tarzına karşı çıkmak demektir. İyiliğin tuttuğu taraf boyun eğmenin, itaatin safıdır. Kötülük özgürlüğünde dehşeti buluruz: Tutkuyla işlenen bir cinayet, kurban etme, savaş, kıyımlar ve ayaklanmalar, yalan ve kara büyü; evrensel katlanılabilirin sınandığı, suçluluk duygusu ile tutkunun temellendirdiği haz arasındaki sınırın bulanıklaştığı bir tür tinsel sarhoşluk durumu içinde, sadistin bir erdemli gibi göründüğü eylemlerdir. Bataille bununla da yetinmeyerek edebiyatın masum olmadığını, suçlu olduğunu öne sürüyor. Edebiyatın suçluluğunu artık kabul etmesi gerektiğini söyleyerek asıl yaratıcılığın masumiyet değil günahkârlık olduğunu savunuyor. Edebiyatın bireyin egemenliğini sınırlayan iletişimden başka bir şey olmadığını ortaya koyuyor ve Kötülük bilgisine ortak olmanın da yoğun iletişimi yarattığını öne sürüyor. Ancak, tehlikeyi göze almadan yoğunluğu artırmanın imkânsızlığını da belirtiyor. Başka bir tezi daha var Bataille’ın; ona göre edebiyatta iletişim şiirseldir ve şiirsel değilse bir hiçtir. Bütün bu kavramları tartışırken başköşeye egemenliği oturtuyor Bataille. İnsanın egemen olabilmesinin bir koşulunu yasaklar koymaya bağlarken, antropolojiden verdiği örneklerle diğer koşulun da bu yasakların ihlali olduğunu kanıtlıyor. Bütün bunları yaparken, Edebiyatı Kötülük’ten ayırmayan sekiz tutkunu; Brontë’yi, Baudelaire’i, Michelet’yi, Blake’i, Sade’ı, Proust’u, Kafka’yı, Genet’yi; ürkerek okuduğumuz, kimi kez çekindiğimiz “lanetli” yazarları ve şairleri farklı yönleriyle tanıştırıyor bize. Kötülükteki, günahkârlıktaki, yasaktaki yaratıcılığı keşfetmeye cesareti olanlar için…

      Stok Kodu
      :
      9789755391663
      Çeviren
      :
      Ayşegül Sönmezay
      Kapak Türü
      :
      Karton Kapak
      Kağıt Türü
      :
      2. Hamur
      Dili
      :
      Türkçe
  • Taksit Seçenekleri
    • GARANTİ BANKASI
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      109,20   
      109,20   
      2
      57,88   
      115,75   
      3
      39,31   
      117,94   
      6
      20,57   
      123,40   
      9
      14,44   
      129,95   
      Diğer Kartlar
      Taksit Sayısı
      Taksit tutarı
      Genel Toplam
      Tek Çekim
      109,20   
      109,20   
      2
      -   
      -   
      3
      -   
      -   
      6
      -   
      -   
      9
      -   
      -   
  • Yorumlar
    • Yorum yaz
      Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat